Diyet yaparken şikayetçi olduğumuz en büyük nokta yaşadığımız tatlı krizleridir. Tatlı tüketmeyi çok seven kişiler, diyet yaptıklarında sıklıkla tatlı krizine girdiklerini ve diyeti başarılı bir şekilde sürdüremediklerini söylerler.
Tatlı krizi nedir?
Tatlı krizi; kişinin kan şekerinin düşmesine bağlı olarak canının çok şekerli ürünleri istemesidir. Aslında bu bir tatlı krizi değil, bir enerji düşüklüğünü karşılama isteğidir. Dolayısıyla bu isteği aslında herhangi bir besin maddesiyle de karşılayabiliriz.
Tatlı krizi geçirdiğimiz esnada bizi en çok ve en çabuk tatmin edebilecek şeyin tatlı bir gıda olduğunu düşünürüz. Fakat, şerbetli bir tatlı ya da çok şekerli bir meyve suyu ani olarak tüketilirse kişi için zararlı olabilir. Bunun yerine bir kase yoğurt ya da bir bardak süt eşliğinde meyve yendiği zaman aslında bu tatlı krizinin önüne geçilmiş olur.
Tatlı krizinin yaşandığı durumlarda hızlıca kan şekerini yükseltmek istediğimiz için de tatlı krizini hemen tatlılardan karşılamak isteriz. Bu krizi yaşamamak için kan şekerimizi sabit bir oranda tutmayı tercih etmeli, çok düşmesine mani olmalıyız. Düzenli öğünleri takip ederek, 3 saatten fazla aç kalmamaya özen göstererek kan şekerimizin çokça düşmesini engelleyebilir, tatlı krizlerinin önüne geçebiliriz.
Tatlı krizi nasıl önlenir?
Günlük hayatımızda tatlı krizi yaşamanın birkaç ana sebebi vardır. Düzensiz beslenen, kendisini uzun süre aç bırakan kişiler daha fazla tatlı krizine girerler. Uzun süreli açlık kan şekerinin çok fazla düşmesine sebep olur. Bu yüzden kişiler aniden şekerli yiyeceklere ilgi duyabilirler.
Gün içerisinde tatlı krizi yaşamamak için 3 ya da 3,5 saatte bir düzenli olarak bir ana öğün ve bir ara öğün sırası izlenerek beslenme gerçekleşmelidir. Özellikle sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeği atlanmayacak şekilde ve öğünler asla geçiştirilmeyecek şekilde beslenilmelidir.
Ana öğünler meyvelerle geçiştirilmemelidir. Ana öğünlerde çorba, sebze yemeği, et ürünleri gibi içeriğinde hem karbonhidrat hem de protein bulunduran gıdalar tüketilmelidir. Böylelikle ilerleyen saatlerde kan şekeriniz fazla düşmez ve tatlı krizine girmekten kurtulursunuz.
Tatlı krizi yaşandığı taktirde kilo alma hızınız da artar. Basit şeker çok fazla tüketildiği zaman vücutta basit şekerin fazlalığı yağ depolarını arttırır. Bu sebeple tatlı krizlerinin önüne geçilmesi açısından sabahtan akşama kadar düzenli öğünler içeren, ana öğünlerinizin atlanmadığı ve gerekirse günde iki kez ara öğüne başvurduğunuz bir beslenme şekli tavsiye edilir.
Tatlı krizine giren kişiler nasıl tatlılar tüketebilir?
Tatlı krizine giren kişilerin eğer şeker hastalığı gibi bir problemleri yoksa ve kilolu olmak gibi bir durumları yoksa, tatlı yiyerek krizi atlatabileceği söylenebilir.
Tatlı krizinde yenmek için sütlü tatlıların her çeşidi tavsiye edilir. Fakat sütlü tatlılar arasından ağır sütlü tatlılar tercih edilmemelidir. Bu sebeple tramisu ya da cheesecake gibi tatlılar tavsiye edilmez. Kazandibi, sütlaç ya da güllaç gibi sütlü tatlıların tatlı krizlerinde tüketilmesi daha faydalıdır.
Yaz aylarında yaşanan tatlı krizleri için dondurma yenmesi tavsiye edilir. Dondurma yemek de tatlı krizini bastırabilir.
Gün içerisinde tatlı krizi yaşayan kişiler eğer şeker hastası ise tatlı krizini bastırmak için sütlü tatlıları tercih edebilirler. Fakat bu sütlü tatlıların diyabetik sütlü tatlılar arasından seçilmesi gerekir. Diyet şekerleri ile yapılmış, basit şeker içermeyen, kişinin şeker değerlerini yükseltmeyecek tatlılar şeker hastaları için idealdir.
Tatlı krizlerinin en masum odakları meyve ve kuru meyvelerdir. Fakat bu meyvelerin yanında yoğurt ve süt gibi şekeri dengeleyebilecek protein kaynağı gıdaların tüketilmesi önemle tavsiye edilir.
Daha çok kimler tatlı krizine girer?
Özellikle zayıflama diyetlerinde, düşük kalorili diyetler uygulanırken diyetin toplam kalori miktarı kişiye yetersiz gelebilir.Bunun sonucunda tatlı krizine girebilir.
Kişi, gün içerisinde diyet dahilinde uyması gereken öğünleri atlayıp, düzensiz beslendiği zaman tatlı krizine girebilir.
Her iki durumda da kişilerin tatlı krizine girmelerinin sebebi kan şekerinin fazlaca düşmesidir.
Tatlı krizi sırasında kişiler aşırı derecede şeker yüklü gıdalara ilgi duymaya başlarlar. Bu sebeple kişilerin diyetlerini bu krizlerin yaşanmayacağı şekilde düzenlemek gerekir. Öğünlerde karbonhidrat içeren besinleri daha çok tercih etmek, vücudun karbonhidrat ihtiyacını frenler. Böylelikle istenmeyen bir zamanda tatlı krizi ortaya çıkmamış olur.
Diyet yapan kişi ekmek yemekten korkmamalıdır. Diyetine ekmeği eklemelidir. Sabah, öğlen ve akşam öğünlerinde birer dilim de olsa ekmeği diyetine eklemelidir ki doygunluk hissini yaşayabilsin. Bu şekilde kan şekeri de dengelenmiş olur.
Sık sık tatlı krizine giren kişiler nasıl beslenmeli?
Sık sık tatlı krizi geçiren kişilerde temel problem genellikle düzensiz beslenmedir.
Sıklıkla tatlı krizi yaşayan kişiler, belli bir diyete başlamadan önce çeşitli kan şekeri testlerini yaptırmalıdırlar. Açlık şekeri, tokluk şekeri ve insulin değerleri, bu kişiler diyete başlamadan önce mutlaka endokrin ya da iç hastalıklar uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Sıklıkla yaşadığı tatlı krizine karşın diyet yapmak isteyen kişide yapılan testlerde bir bozukluk ya da olumsuz bir sonuç görülürse kişiyi direkt olarak şeker hastası gibi ele almamız gerekir ve şeker hastalarına verilecek türden bir diyet önerilir.
Şeker hastalarına yönelik uygulanan diyabetik diyet ise en sağlıklı ve en düzenli diyet şekli olarak bilinir. Diyabetik diyet; sabah, öğlen ve akşam ana öğünlerin yendiği, bu ana öğünlerin karbonhidrat yağ ve protein içerdiği, kişilerin ana öğünlere ek olarak uzun süreli açlıkların önüne geçebilmek için ara öğünlerle de beslendiği bir diyet şeklidir.
Sık sık tatlı krizine giren insanların en çok güvenebileceği diyet, diyabetik diyettir.
Ara öğün tüketmek tatlı krizini bastırır mı?
Tatlı krizlerinin önüne geçmek için kişinin düzenli beslenmesi gerekir. Özellikle ara öğünlere dikkat etmeli, ana öğünleri kesinlikle atlanmamalı.
Tatlı krizi uzun süreli açlıklar sonrasında kan şekerinin çok düşmesiyle yaşadığımız bir durumdur. Kan şekerinin gereğinden fazla düşmemesi için, ana öğünlerden 2 ya da 3 saat sonra küçük ara öğünler ile beslenilmeli. Bu şekilde kan şekeri düzenlenebilir ve tatlı krizleri ya da benzer atakların önüne geçilmiş olur.
Ara öğünleri düzenlerken vücut şekerinizin ayarını bozacak ara öğünleri değil, vücut şekerinizi dengeleyecek ara öğünleri tercih etmeniz gereklidir.
Meyveli süt, meyveli yoğurt gibi gıdalar kan şekerinizin düzenlenmesine yardımcı olur. Yoğurt ve sütteki proteinle meyvenin şekeri bir araya geldiğinde kan şekeri daha kolay dengelenir.
Kuru meyveleri tek başına tüketmek fayda getirmez. Badem ve fındık gibi yağ ve protein içerikli gıdaları tüketmek faydalı olabilir.
Ara öğünlerde basit şeker içeren yiyecekler tercih edilmemeli, daha kompleks ve küçük öğünler tercih edilmeli. Bu şekilde tatlı krizlerinin önüne geçilebilir.
Tatlı krizi kiloya neden olur mu?
Gün içerisinde geçirdiğimiz tatlı krizleri kilo alma sebeplerimizin başında gelir. Tatlı krizlerini özellikle şeker yüklü gıdalarla bastırmaya çalıştığımız zaman tahmin ettiğimizden çok miktarda vücuda şeker girişi olur. Bu sebeple kilo almak kaçınılmazdır.
Metabolizması hızlı çalışan insanlarla yavaş çalışan insanlar karşılaştırıldığı zaman metabolizması hızlı çalışan insanların tatlı kriziyle beraber vücuda aldıkları şekeri dengeleyebildikleri görülür.
Eğer uzun süreli açlıktan sonra yaşanan bir tatlı krizi mevcut ise vücuda alınan şeker hızlı bir şekilde yakılamaz ve tatlı gıda hemen sindirilemez. Aşırı derecede alınan bu şeker, vücuttaki şeker depolarımızı yükseltir ve karaciğerde depolamaları arttırır. Vücuttaki şeker depoları arttıkça vücutta görülen yağlanma da artar.
Gün içerisinde düzenli beslendikten sonra tatlı tüketilirse eğer, kişinin vücuduna aldığı şekerin kiloya dönüşmediği gözlemlenir.